Ünlü türkücü İbrahim Erkal, beş ay önce trajik bir beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetmiş, hayranlarını üzmüştü. Arkasında acılı bir aile bırakan Erkal’ın eşi Filiz Akgün Erkal ilk defa basına açıklamalarda bulunurken, o gün kötü bir şeyler olacağını hissettiğini ve eşine sokağa çıkmaması yönünde telkinde bulunduğunu itiraf etti.Ölüm acısının hiçbir şekilde tedavisi olmadığını, üç çocuğu kendisine muhtaç olduğu için güçlü kalmaya devam ettiğini dile getiren Filiz Akgün Erkal, bir yanının hep eksik ve yalnız kaldığını, İbrahim Erkal’ın hâlâ konserden çıkıp döneceğini beklediğini dile getirdi.Evin her köşesinde eski eşini gördüğü için taşındığını dile getiren Filiz Akgün Erkal, oğlunun cenazeye kadar geldiğini fakat 13 yaşındaki kızı Dilara’nın durumu kabullenemediğini aktardı. Çocuklarına psikolojik destek de aldırdığını dile getiren Erkal, kendisiyle beraber evlatlarının da zor günler yaşadığını ifade etti.‘Başka Kadının Gözlerine Bile Bakmadı’İbrahim Erkal’la 14 yıldır evli olan Filiz Erkal, onun çocuklarını çok sevdiğini fakat bebeğine doyamadan öldüğünü söylerken, evlilik sürecinde maddi manevi hiçbir sorun yaşamadıklarını da anlattı. Artık onun şarkılarını da dinleyemediğini, dinlerken ağladığını ifade eden acılı eş özel hayatlarına da değindi ve İbrahim Erkal’ın onu asla aldatmadığını, aralarına kimsenin giremediğini söyledi.Beş ay önce vefat eden İbrahim Erkal, aynı zamanda uzun bir dönem hastanede komada kalmıştı.İBRAHİM ERKAL KİMDİR?90’larda "Canısı" ile kalbimize taht kuran, en güzel arabesk aşk şarkılarının mimarı, kadife sesli adam, İbrahim Erkal.Müzik tutkusunu içinde her gün büyüterek sürdürdüğü hayatında şöhreti ve halkın sevgisini kazandı. Bunun yanında hayat, ona bir güzel eş ve üç de çocuk verecekti. Beyninde dolaşan notaların peşinden sürüklendi hayatı boyunca ve hep başarılı oldu.Bir aydır her gün ailesinin, sevenlerinin dualar ettiği İbrahim Erkal, eşine son teşekkürünü etmeyi ihmal etmeden gidecekti.İbrahim, 10 Ekim 1966’da Erzurum, Narman’da altı kardeşin en büyüğü olarak dünyaya geldi. Müzik onun hayatında çocukluğundan sevdalandığı bir tutku oldu. Erzurum ileride bir şarkıcı olduğunda da kendini hissettirecekti. Doğduğu yerle harmanlanan müzik sevgisi onun çocukluğunu şekillendirdi.İbrahim, eğitimini doğduğu ilçede tamamladı. Okul sıraları onun için sadece Türkçe, Matematik öğrendiği bir yer değildi. O, bunlardan başka müziğe bağlanmıştı.İçinde büyüttüğü müzik sevgisi, ilkokul sıralarında flüt çalarak başladı. Daha sonra bunu mandolin ve bağlama izledi. Kendi çabalarıyla bu enstrümanları çalmayı öğrenmiş ve onlarla bir bağ kurmuştu. İbrahim lise öğrenimini de tamamladığında artık müzikle ilgili çok şey yapmak istediğini biliyordu. Erzurum’dan müzik için ayrıldı ve Ankara’ya gitti.İbrahim daha çocukken ne yapması gerektiğini anlamış ve kararını vermiş ve lise eğitiminden sonra soluğu Ankara’da almıştı. Musa Eroğlu Müzik Eğitim Merkezi’nde solfej ve nota dersleri almaya başladı.Bir yandan da geçimini sağlamak zorundaydı. Bunun çözümünü de müzikte buldu. Geceleri Ankara mekanlarında sahne alıyordu. Bu düzen 1987’de İbrahim askere gidene kadar devam etti. Ankara’daki düzeninden sonra askerlik için İstanbul’a gittiğinde de müzikten kopmadı. Çünkü 1988’de askerliğini İstanbul Kalender Orduevi’nde solist olarak bitirdi.İbrahim askerliği bittikten sonra ailesinin yanına Erzurum’a döndü. Ancak İstanbul’da kendisini müzik alanında daha çok geliştirme imkanı olduğunu anlamıştı. 1989’da İstanbul’a geri döndü.İstanbul'da hayat biraz daha zor başlamıştı. Önce bir garsonluk işi buldu ve sonra Telden Dile Müzik Eğitim Merkezi’ne kaydını yaptırdı. İki yıl kadar bu düzende devam etti.1991’de artık piyanist ve udi olarak sahneye çıkmaya başlamıştı. 1992’de de Tekirdağ, Kumbağ’da bu çalışmasını devam ettirdi. İbrahim, 1984’te, İbrahim Güzelses adıyla "Sarhoş Bki / (Erzurum Türküleri)" adını verdiği ilk albümünü çıkarmıştı. Fakat bu albüm umduğu beğeniyi toplayamadı. Bunun üzerine İbrahim, bir gün kendi adıyla piyasaya girmek için şarkı sözlerini yazmaya başladı.1992’ye gelindiğinde İbrahim, Tekirdağ’dan İstanbul’a döndü ve Telden Dile Müzik Merkezi’ndeki öğretmen arkadaşları ile albümünü hazırladı.Albümü elinde bir kayıt şeklinde hazırdı ve cebinde taşıdığı çok fazla umudu vardı. Müzik aşığı bir genç olarak Plakçılar Çarşısı’na gitti. Zaman geçiyordu ve artık 1993’e dahi geçilmişti. Şarkılarını bu sürece kadar birçok plakçıya dinletmişti ama elleri boş dönmüştü. Uğraşları sonuç vermiyordu ve İbrahim artık iyiden iyiye umudunu yitiriyordu. Erzurum’a dönmeye karar verdi.Artık umutları kırılmış, yorgun bir gençti İbrahim. Erzurum’a dönmek için kararını vermişti ki, tesadüfen İskender Ulus ile tanıştı. Yolu, gözü, gönlü tekrar umuda doğru dönmüş gibiydi. İbrahim Erkal albümü, 1994’te Ulus Müzik etiketiyle çıktı.Albümünün adı "Tutku" oldu. Kendi adına ilk albümünün adı, kesinlikle doğru seçimdi. Çünkü müzik onun hayattaki en özel tutkusuydu.
MAGAZİN
16 Eylül 2017 - 10:39
Rahmetli İbrahim Erkan'ın Hanımı Filiz Akgün'den Şok Demeç,O Gün İçime Doğdu...
Seslendirdiği şarkıları ile adeta kulakların pasını silen ünlü şarkıcı İbrahim Erkal geçtiğimiz aylarda gündeme trajik bir beyin kanaması sonucu hayatını kaybetmesi ile gündeme gelmişti. Şimdi ise gündeme eşi Filiz Akgün'ün eşi İbrahim Erkal hakkında yaptığı açıklamalar herkesi çok şaşırttı. İbrahim Erkal'ın öldüğü gün İbrahim Erkal'a o gün sokağa çıkmaması gerektiğini söyleyen Filiz Akgün itirafları ile şaşırttı.
MAGAZİN
16 Eylül 2017 - 10:39